Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), 2025 yılı itibarıyla ücretli öğretmen maaşlarında önemli bir düzenlemeye gitti. Ders saati başına belirlenen yeni ücret 140,31 TL brüt, 120,67 TL net olarak açıklandı. Bu gelişme, ücretli öğretmenlerin ekonomik koşullarında kısmi bir iyileşme anlamına gelse de, halen birçok sorun çözüme kavuşmuş değil.
2025 yılı ücretli öğretmen maaşları, ders saati bazlı olarak yeniden belirlendi. Yapılan %11,54’lük zamla birlikte, ücretli öğretmenlerin net ders saati ücreti 120,67 TL’ye yükseldi. Haftalık ders saatine göre değişkenlik gösteren maaşlar, örneğin 30 saat derse giren bir öğretmen için aylık yaklaşık 19.250 TL seviyesinde gerçekleşiyor. Ancak SGK kesintileri sonrasında bu rakam 21.944 TL civarında net gelire dönüşüyor.
Maaş Artışı Yeterli mi?
TÜİK verilerine göre 2024 Aralık ayında yıllık enflasyon %64,77 olarak açıklanırken, altı aylık toplam enflasyon farkı %15,75 oldu. Toplu sözleşme zammı ile birlikte öğretmen maaşlarına yapılan %11,54’lük artış, alım gücünü koruma amacı taşısa da, eğitimcilerin büyük bölümü bu artışın yeterli olmadığını düşünüyor.
Özellikle sürekli artan yaşam maliyetleri karşısında öğretmenlerin ekonomik olarak zorlandığına dikkat çeken sendikalar, ücretli öğretmenlerin maaş artışlarının kalıcı çözümlerle desteklenmesi gerektiğini vurguluyor.
Haftalık Ders Saatine Göre Maaşlar
Yeni düzenleme doğrultusunda, haftalık ders saatine göre ücretli öğretmenlerin maaşları şöyle hesaplanıyor:
20 saat: 13.150 TL
25 saat: 16.400 TL
30 saat: 19.250 TL
45 saat (maksimum): 28.875 TL’ye kadar ulaşabiliyor
Ayrıca deneyime bağlı olarak yıllık ortalama maaşlar da farklılık gösteriyor. 10 yılı aşkın tecrübeye sahip ücretli öğretmenlerin yıllık maaşı 64.000 TL’ye kadar çıkabiliyor.
Sosyal Güvence ve İş Güvencesi Hâlâ Yok
Maaş artışı olumlu bir gelişme olarak değerlendirilse de, ücretli öğretmenlerin kronikleşmiş sorunları sürüyor. İş güvencesi olmadan çalışmak, düşük prim gün sayısı nedeniyle sağlık hizmetlerinden yararlanamamak ve emeklilik haklarının yetersizliği, ücretli öğretmenlerin en büyük sıkıntıları arasında yer alıyor.
Örneğin, ayda 75 saat derse giren bir öğretmenin sadece 10 günlük SGK primi yatırılıyor. Bu da sağlık hizmetlerinden tam olarak faydalanamamalarına neden oluyor. Üstelik işsiz kaldıklarında işsizlik maaşı ya da kıdem tazminatı gibi haklardan da yararlanamıyorlar.
Kadrolu ve Ücretli Öğretmenler Arasındaki Uçurum Büyüyor
Kadrolu öğretmenler maaş artışlarından daha yüksek oranda faydalanırken, ücretli öğretmenler hâlâ asgari ücret seviyesinde maaşlarla görev yapıyor. 2025 Ocak zammıyla birlikte:
Başöğretmen maaşı: 55.000 TL – 61.000 TL
Uzman öğretmen maaşı: 50.000 TL – 57.000 TL
Kadrolu öğretmen maaşı: 45.000 TL – 52.000 TL
Ücretli öğretmen maaşı: 19.000 TL – 28.000 TL (ders saatine göre)
Bu farklar, öğretmenler arasında gelir adaletsizliği eleştirilerini beraberinde getiriyor.
Sonuç: Adım Atıldı, Ancak Yeterli mi?
2025 yılı için yapılan %11,54’lük maaş artışı, ücretli öğretmenler için bir iyileşme anlamına gelse de, sektördeki yapısal sorunların çözümü için daha kapsamlı adımlar atılması gerekiyor. Eğitim sendikaları, iş güvencesi, tam SGK primi ve sosyal haklar konusunda kapsamlı bir reform yapılması çağrısında bulunuyor.
Eğitim sisteminin temel taşı olan öğretmenlerin yaşam koşullarının iyileştirilmesi, sadece bireysel değil, toplumsal bir ihtiyaç olarak değerlendiriliyor. Uzmanlara göre, ekonomik sıkıntılarla mücadele eden öğretmenlerin mesleki motivasyonu düşüyor, bu da doğrudan eğitim kalitesini etkiliyor.