DOLAR
35,9677
EURO
37,1790
ALTIN
3.307,49
BIST
9.951,65
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İzmir
Parçalı Bulutlu
10°C
İzmir
10°C
Parçalı Bulutlu
Cumartesi Az Bulutlu
10°C
Pazar Parçalı Bulutlu
10°C
Pazartesi Parçalı Bulutlu
11°C
Salı Parçalı Bulutlu
11°C

Milli Eğitim Bakanı Tekin’den önemli açıklamalar. Tekin: ‘Öğretmen başına 16 öğrenci düşüyor’.

Milli Eğitim Bakanı Tekin’den önemli açıklamalar. Tekin: ‘Öğretmen başına 16 öğrenci düşüyor’.
6 Ağustos 2024 08:36
A+
A-

Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin önemli açıklamalarda bulundu. Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, eğitim-öğretim süreçlerinde Türkiye’ye özgü, yeni bir eğitim modelini hayata geçireceklerini açıkladı. Bu modelin temel referanslarını uluslararası eğitim parametreleri ile Türkiye’nin toplumsal yapısının ana unsurlarının oluşturduğunu belirten Tekin, ‘Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli’ ile çocukların değerlerimize sahip çıkan erdemli bireyler olarak yetişmelerini hedeflediklerini söyledi.

MAARİF MODELİ

Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, AK Parti İnsan Hakları Başkanlığı tarafından parti genel merkezinde düzenlenen ‘İnsan Hakları Eğitim Programı’na katıldı. Burada yaptığı konuşmada Tekin, Türkiye’nin eğitimde kendi modelini oluşturma sürecini anlattı. Yaklaşık 10 yıl önce bu süreci başlattıklarını ifade eden Tekin, OECD başta olmak üzere uluslararası eğitimle ilgili yapıların temel parametrelerini aldıklarını ve Türkiye’nin toplumsal yapısının ana referanslarıyla harmanladıklarını belirtti.

 

EĞİTİMDE EŞİTLİK

Bakan Tekin, konuşmasında eğitimde fırsat eşitliği ve demokratikleşme konusuna da değindi. Ülkelerin genel bütçelerinden eğitime ayırdıkları payın demokratikleşmenin göstergesi olduğunu belirten Tekin, AK Parti iktidarları döneminde genel bütçeden en yüksek payın sürekli olarak eğitime ayrıldığını vurguladı. 2002 yılında 540 bin olan öğretmen sayısının bugün 1 milyon 200 bine ulaştığını, 2002 yılında 43 bin olan okul sayısının ise şu an 74 bine çıktığını belirtti. Ayrıca, derslik başına düşen öğrenci sayısının 2002 yılında 36 iken bugün 23’e, öğretmen başına düşen öğrenci sayısının ise 28’den 16’ya düştüğünü ifade etti.

 

EĞİTİM ÖZGÜRLÜĞÜ

Bakan Tekin, konuşmasında azınlık haklarına ve eğitim özgürlüğüne de değindi. 28 Şubat mağduru öğretmenlerin tamamının öğretmenlik mesleğine geri döndüğünü ve okullardaki ibadet alanları sorunlarının çözüldüğünü belirtti. Türkiye’nin çok kültürlü yapısının bir imparatorluk bakiyesi olduğunu ve Lozan Antlaşması ile güvence altına alınan azınlık haklarının korunduğunu söyledi. Ermeni, Musevi ve Rum okullarının kendi müfredatlarını uygulama özgürlüğüne sahip olduklarını belirten Tekin, “Birçok ülkede kendi okulumuzu açamazken kendi ülkemizde azınlıklarla ilgili her türlü özgürlükleri tanımış durumdayız” dedi.

Kendi Modelimizi Üretmeliyiz

Türkiye’nin her alanda kendi modelini üretmesi gerektiğini vurgulayan Tekin, “Türkiye, artık hükümet sistemi başta olmak üzere her konuda kendi modelini üretebilir, üretmek zorunda. Mesela Finlandiya’daki bir veli çocuğunun sokakta ezbere İstiklal Marşı’nı okumasını beklemez ama benim toplumumda insanlar çocuklarının belli toplumsal değerleri edinmesini beklerler. Dolayısıyla biz herhangi bir ülkenin modelini tamamen transfer ettiğimizde kendimize özgü hususları oraya ekleyememiş oluruz” dedi. Türkiye’nin eğitimde iddialı bir ülke haline gelmesi ve önümüzdeki yüzyılı Türkiye Yüzyılı yapma hedefi doğrultusunda yepyeni bir eğitim modeli ile sahaya çıkmaları gerektiğini söyledi.

MÜFREDAT ÇALIŞMALARI

Bakan Tekin, sunumun ardından katılımcıların sorularını da yanıtladı. Türkiye’nin darbe ve vesayetle mücadelesine ilişkin müfredat çalışmaları olup olmadığı sorusuna yanıt olarak, İnkılap Tarihi dersinin içeriğini değiştirerek Cumhuriyet Tarihi dersine dönüştürdüklerini açıkladı. “27 Mayıs da var, 12 Mart da var, 12 Eylül de var, 28 Şubat da var, 15 Temmuz da var. Dolayısıyla bu demokrasiye sahip çıkma bilincini çocuklarımıza vermek istiyoruz” dedi. CHP’nin bu çalışmalara karşı çıkmasına da değinen Tekin, “Çünkü ben mesela 27 Mayıs’a ‘darbe’ diyorum. Onlar ne diyorlar? ‘Devrim’ diyorlar. Hatta dönemin başbakanı yani darbeden sonra hükümeti kuran İsmet İnönü’nün başbakanlığı döneminde ‘Ak Devrim’ diye kitap basmış. Şimdi dolayısıyla onların parametreleriyle bizimkiler çok farklı, aynı şey laiklik için de geçerli” dedi. CHP’nin laiklik anlayışıyla kendi anlayışlarının farklı olduğunu belirten Tekin, müfredatlarının dini inanç ve ibadet hürriyetini garanti altına aldığını ve insanların inançlarına saygı gösterilmesi anlamında dört dörtlük olduğunu savundu.

Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in açıklamaları, Türkiye’nin eğitimde kendi modelini oluşturma çabalarını ve bu modelin temel unsurlarını gözler önüne seriyor. ‘Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli’ ile Türkiye’nin eğitimde kendi yolunu çizme kararlılığını vurgulayan Tekin, fırsat eşitliği ve demokratikleşme alanındaki gelişmeleri de ayrıntılarıyla aktarıyor. Azınlık hakları ve eğitim özgürlüğü konusundaki kararlılıklarını da belirten Tekin, Türkiye’nin her alanda kendi modelini üretmesi gerektiğini savunuyor. Cumhuriyet Tarihi müfredatı ve demokrasi bilinci konusunda yapılan çalışmaları da açıklayan Tekin, CHP’nin eleştirilerine yanıt vererek müfredatlarının laiklik ve dini inanç hürriyeti konularında dört dörtlük olduğunu ifade ediyor.

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.