Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), uzun süredir kamuoyunun gündeminde olan 4 yıllık zorunlu lise eğitimi konusunu yeniden değerlendirmeye aldı. Bakanlık, zorunlu lise eğitimiyle ilgili üç farklı model üzerinde çalışırken, ders yoğunluğunun daha az olacağı esnek bir sistem üzerinde duruluyor.
Eğitim uzmanları, akademik başarı düzeyi düşük olan öğrencilerin zorunlu eğitim nedeniyle okula devam etmelerinin, diğer öğrencilerin başarısını da olumsuz etkilediğini belirtiyor. Uzmanlara göre bu durum, disiplin sorunlarını, devamsızlık oranlarını, sınıf tekrarlarını ve okul terkinin artmasına neden oluyor. Özellikle eğitimine devam etmek istemeyen öğrencilerin açık liseye geçiş yaptığına dikkat çeken uzmanlar, zorunlu eğitimin yeniden tartışmaya açılmasını olumlu bir gelişme olarak değerlendiriyor.
Üç Model Masada
MEB’in gündeminde yer alan üç farklı modelin detayları henüz açıklanmadı ancak esnek, öğrencilerin ilgi ve yeteneklerine göre yönlendirilebildiği bir lise eğitimi sisteminin ön planda olduğu ifade ediliyor. Bu kapsamda, akademik yükü daha düşük ama beceri temelli programlara ağırlık verilecek alternatif yollar üzerinde çalışılıyor.
Zorunlu Eğitim Dünyada Nasıl?
Dünyadaki zorunlu eğitim uygulamaları da Türkiye’deki tartışmalara ışık tutuyor:
ABD: Zorunlu eğitim eyaletlere göre değişmekle birlikte genellikle 6-16 veya 6-18 yaş arasında.
Almanya: Eyalete göre 6-15 ya da 6-16 yaş arası eğitim zorunlu.
Japonya: 6 yaşında başlayıp 15 yaşında tamamlanan 9 yıllık zorunlu eğitim uygulanıyor.
İngiltere: 5-18 yaş arası eğitim zorunlu, ancak öğrenciler 16 yaşında çıraklık ya da başka bir yola geçebiliyor.
Finlandiya ve İsveç: 6-16 yaş arası eğitim zorunlu, erken çocukluk eğitimi ise genellikle 3 yaşında başlıyor.
Karar Kabine’ye Sunulacak
Konu, önümüzdeki günlerde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında yapılacak Kabine toplantısında gündeme gelecek. Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin de katıldığı bir televizyon programında konuyla ilgili olarak, “Yükseköğretime geçiş oranının artmasıyla, fiilen zorunlu eğitim 16 yıla çıkmış gibi bir algı oluştu. Bu bir yandan olumlu, ancak öte yandan mesleki ve teknik alanlarda nitelikli eleman sıkıntısı doğurdu. Biz de kamuoyunda talep oluşması halinde bu konunun tartışılabileceğini ifade ettik” açıklamasında bulundu.
Bakanlık, kamuoyundan gelen görüş ve önerileri dikkate alarak, üzerinde uzlaşılan bir modelin siyasi mekanizmalarla paylaşılacağını ve nihai kararın Kabine tarafından verileceğini belirtiyor.